İletişim Bilgileri

Doğal Mermer Bloklarından Levha Üretimi Yöntemleri ve Kesim Teknikleri

Mermer

Mermer, metamorfizma olayı sonucunda kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş bir bileşimdir (Şekil 1.). Bileşimlerinin %90-98’i CaCO3’ten (Kalsiyum karbonat) oluşmaktadır. Düşük oranda MgCO3 (Magnezyum karbonat) içermektedir. CaCO3 kristallerinden oluşan mermerlerde esas mineral “Kalsit” tir. Aynı zamanda az miktarda silis, silika, feldspat, demiroksit, mika, fluorin ve organik maddeler bulunabilir. Renkleri genellikle beyaz ve grimsidir. Fakat yabancı maddeler nedeniyle sarı, pembe, kırmızı, mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi renklerde de olabilirler. Saflık derecesi; saydamlık ve beyaz renkli oluşu ile paralel olmaktadır (Karaman, 2010). Mikroskop altında incelendiğinde, birbirine iyice kenetlenmiş “Kalsit Kristalleri”nden oluştuğu görülür. Şekil.1. Mermer(Karaman, 2010) Endüstriyel anlamda “mermer”; kesilip parlatılabilen her cins taş mermer olarak kabul edilmektedir. Ancak, doğru olanı, taşları kökenlerine bağlı gerçek türleri ile tanıyıp isimlendirmektir. Belirtildiği gibi blok verebilen, kesilerek cilalanıp parlatılabilen, dayanıklı ve göze hoş görünen her türlü taş (magmatik, metamorfik, sedimanter), iyi cila kabul eden kalkerler, tektonik breşler ve pudingler, traverten ve oniks mermerlerinden başka granit, diabaz, lösitli siyenit ve serpantinitier gibi magmatik kayaçlar da bu mermer terimi içerisinde yer almaktadır. Bununla beraber mermerlerin değerlendirilmesinde jeolojik, mineralojik, petrografik, yapısal ve jeomekanik unsurlar ile teknolojik özellikler etkilidir (Karaman, 2010). 5 Haziran 2004 tarihli ve 25483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Kanununda Mermer; “II. Grup madenler; Dekoratif taşlar, Traverten, Kalker, Dolomit, Kalsit, Granit, Siyenit, Andezit, Bazalt ve benzeri taşlar” içerisinde yer almaktadır.

 Türkiye’de mermer rezervleri

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) verilerine göre Türkiye’nin mermer rezervi 5 milyar m³ olarak tahmin edilmekte olup, bu da dünya potansiyelinin yaklaşık % 40’ını oluşturmaktadır. Toplam rezervi 13.9 milyar ton (yaklaşık 5,1 milyar m³) olan Türkiye, 1,6 milyar ton civarındaki görünür rezervi ile dünya tüketimini 80 yıl karşılayabilecek bir konumdadır. Türkiye’de 80’in üzerinde değişik yapıda, 120’nin üzerinde ise değişik renk ve desende mermer rezervi bulunmaktadır. En tanınan çeşitler olarak; Süpren, Elazığ Vişne, Akşehir Siyah, Manyas Beyaz, Bilecik Bej, Kaplan Postu, Denizli Traverten, Afyon Şeker sayılabilir (Demir, 2017). Mermer sektöründe Türkiye’de yaklaşık 800 mermer ocağı, 1500 fabrika ve 7000 civarında küçük kapasitedeki atölyeler bulunmaktadır. Söz konusu bu sektörde istihdam edilen insan sayısı ise yaklaşık olarak 300 000 kişi olduğu belirtilmektedir (www.ekonomi.gov.tr). Ocakların % 90’ı Ege ve Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşmış olup, mevcut ocakların % 27’si Balıkesir, % 24’ü Afyon, %12’si Bilecik, % 8 Denizli, % 6’sı ise Muğla’da bulunmaktadır (Demir, 2017).